Eda Kaya: Bize kendinizden ve ZekAI’den bahseder misiniz?
Betül Göymen: ZekAI bizim şirketimizin bir uygulaması. Curiosity Technology olarak sekiz farklı projemiz var. 2022 yılının Ağustos ayında kurulduk. Bundan öncesinde on beş yıllık beyaz yakalıyız. Eşimle aynı şirkette tanıştık. İki çocuğumuz var. On beş yıllık beyaz yakalı sürecinden sonra kendimiz için bir şeyler yapmak için yola çıktık. ZekAI de teknoloji tarafında bizi duyurdu.
Can Göymen: On beş yıllık beyaz yakalı döneminde Türkiye’nin önde gelen Ar-Ge teknoloji şirketlerinde çalışma fırsatımız oldu. 40 yaşımızı emekli olup hayallerimizin peşinden koşacağımız bir yaş olarak belirlemiştik. 40 yaşına gelmeden 39 yaşında çalıştığımız şirketten ayrılıp kendi startupımızı kurma imkanımız oldu. Yaptığımız analizlerle daha uzun sürede geri dönüş alacağımızı düşünüyorduk ancak 6 ay sonrasında ciddi bir ivme yakalık. Bu sayede ekibimizi büyüttük ve ekibimiz 10 kişiye ulaştı. ZekAI olarak bilinsek de birçok alanda projelerimiz var. Teknokentlerde yer alıyoruz, bundan sonrasında da bizden çok hızlı bir şekilde güzel haberler duyacaksınız
Eda Kaya: Kullanıcıların ZekAI’nin teknolojilerini kendi servislerine entegre edebilmesi için bağlantı yöntemi sunuyor musunuz?
Can Göymen: Biz sadece kurumsal şirketler için bunu sağlıyoruz. Çok talep var ve bunun ihtiyaç olduğunu anladık. Son kullanıcıların da özellikle kendi uygulamalarını geliştiren arkadaşlarımızın bu teknolojilerle entegre olma ihtiyacını net şekilde görüyoruz. Yol haritamıza ekledik, yeni uygulamalar çıkartacağız. İlerleyen zamanlarda özellik bazında web uygulamasına sohbet botu eklenmesinden tutun, görsel üretim tarafındaki iddialı olacağımız modelleri API bazında sunmaya başlayacağız.
Eda Kaya: Yapay zekayla eşsiz görseller oluşturmak mümkün. Peki yapay zekayla mevcut görseller üzerinde düzenlemeler yapılabiliyor mu?
Betül Göymen: Evet, yapılabiliyor. ZekAI’de de bu uygulamanın bir parçası mevcut. Şu anda düzenleme için çok yeterli olmasa da her gün gelişmeye devam ediyor. Tasarımlar da sıfırdan yaratılan tasarımlar olduğundan bir logo üretmek istediğinizde firmanızın ismini tamamen öğrendiği bilgilerle logo haline getirebiliyor. Bu noktada üzerinde biraz değişiklik yapmak gerekiyor. Ancak her seferinde verilen sıfırdan görsellerler gerçekten çok kaliteliler. “Düzenle” için versiyon üçümüz çok yakında gelecek. “Düzenle” için çok kaliteli sonuçlar alan yapay zeka modellerini alt yapıya koyduk. Yakında duyuracağız.
Eda Kaya: Pazarlama metinlerinde yapay zeka nasıl bir role sahip?
Can Göymen: Bu kısmı ben cevaplayayım. Çünkü geçmişte teknoloji şirketlerinde çalışırken iş zekası kısmında yer aldım. Eskiden müşterilere SMS gönderiliyordu ancak elimizde öyle bir araç var ki kişiselleştirilmiş, ilgi çekici metinler üretebiliyor. Biz ZekAI’yi kurumsal şirketlerin içine konumlandırdığımızda gönderecekleri metinleri sanki bir insan yazmış gibi şirketin kampanyasını ve ürününü tanıtabilir hale gelebiliyor. Bunun için kampanya içinde görsel üretebiliyor. İzin verildiyse kişinin verileriyle oluşturulmuş kişiselleştirilmiş görsellerle ilgi çekebiliyor. Bu muazzam bir değişim. Kampanya tarafında sektör henüz bu teknoloji tam olarak anlamış değil. Yakında ayak seslerini duymaya başlayacağız hatta başladık bile. Genellikle Avrupa ülkelerinde kampanyaları bu tarz modellerle üreten şirketleri yavaş yavaş görüyoruz.
Eda Kaya: Çeviri araçlarının şimdiye kadar hep cümle çevirilerinde başarısız olduğunu duyduk. Yapay zeka bunu değiştiriyor mu?
Can Göymen: Burada gerçekten ciddi anlamda değişiklik oldu. 2017 yılında Attention Is All You Need adında bir makale yayınlandı. Zaten GPT modellerinin temelinde bu kadar iyi anlayabilme ve çevirebilme yeteneği bundan dolayı oldu. 1985’li yıllarda bir kelime ya da cümle yazarken devamında ne gelebileceğini üretebiliyorduk. Bazı sıkıntılar vardı, çözülmeye çalıştı. Elimizde veri yoktu, işlem gücümüz yetersizdi. 2000’li yıllarda veri ve işlem gücü çok iyi noktalara geldi ve ortaya birçok model çıktı.
Geçen yıl bir müşterimizle çevirinin yanlış yapıldığı yönünde bir diyalogla karşılaştık. Benim de kardeşim mütercim tercüman. Ona danıştık. Cümlenin akışındaki iki kelime değiştirilmiş. Önceki paragraflardaki ifadelerden etkileyici bir üründen bahsedildiğini anlamış ve sonraki cümlelerindeki kelimeleri buna göre seçerek düzenlemiş. Şu anda içinde bir hissiyat var. Çeviri konusunda sizin önceki kelimelerinizi içeren, aktarmak istediğiniz hissi anlayan bir teknoloji yoktu ama yapay zeka modelleri şu anda çeviri noktasında inanılmaz bir noktaya geldi.
Eda Kaya: Yapay zekanın sürekli yeni bilgiler öğrenmeye açık olduğunu söyleyebiliriz. Yapay zeka teknolojileri internet aramalarındaki ve kullanıcıların öğretilerindeki bilgi kirliliğini filtreliyor mu?
Can Göymen: Bu gerçekten tartışılan bir konu. ZekAI’de alt katmanda korumamız var. Çocuklar da kullanıyor, özellikle bizim çocuklarımız da. Çok tehlikeli noktalara da gelebilir. Kimyasal bir formül dahil birçok şey istenilebilir. Yapay zeka eğitilirken trilyonlarca kelime eğitiliyor ve hepsinin kontrol edilme imkanı yok. Ancak algoritmalar oluşturularak süzgeçten geçirilebiliyorsunuz. Doğru kaynaklar seçilmesi gerekiyor. Yapay zeka hatalı kaynaklarla eğitilirse çok kötü bir noktaya gelebilir. Yine de çok az da olsa kirli bilgi içine girebiliyor. Burada da sonunda pekiştirmeli öğrenme dediğimiz bazı geri bildirimler ile yapay zekanın cevabının altında yer alan “Bunu beğendiniz mi?” gibi sorularla eğitebiliyoruz. Yapay zeka modelleri şu anda neredeyse kusursuz bir noktaya gelmiş durumda. Biz ekstra olarak güvenlik katmanlarını ekledik ki birine zarar verecek, kişisel hakları ihlal edecek bir içerik yaratmak istenirse bunları engelliyoruz.
Eda Kaya: Birçok kişi yapay zekayla içerik oluşturuyor. Bu içerikler tamamen özgün mü? Bir noktada içeriklerin başkasının içeriğiyle aynı olma olasılığı var mı?
Can Göymen: Bunu cevaplayabilmek için işin matematiğine inmek gerekiyor. Zaten olasılıklarla çalışan yapay zeka arkada bir sonraki kelimenin ne olabileceğini tahmin ediyor. Dolayısıyla o da bir olasılık dizisi. Tabii ki özgün üretiliyor. Burada yapay zekaya verdiğimiz bazı parametreler var. O size özgün içerikler üretiyor ama cümlenin uzunluğuna bağlı olarak tamamen aynısını üretemeyecek diyemeyiz. Ancak bu çok düşük bir ihtimal. Bu nedenle rahatlıkla özgün içerik üretiliyor diyebiliriz.
Eda Kaya: Kişisel kullanım, iş dünyası ve yapay zekayı düşündüğünüzde bizi nasıl bir gelecek bekliyor?
Can Göymen: Üniversitelerdeki konuşmalarımız da hep bu noktaya geliyor. Bilginin aktarımının meziyet olduğu bir dönemden geçtik. Sınavlara giriyoruz ve bilgiyi kağıda geçirebiliyor muyuz diye test ediliyoruz. Son 20 yılda bilginin işlenebilirliği ön planda. Y kuşağı olarak eskiden internetten bir ödev yapınca eksi alıyorduk. Son 15 yılda böyle bir durum yok.
Betül Göymen: Son dönemde her gün internet araştırması şeklinde ödevler verilir oldu. Her gün internetten küçük bir araştırma ödevi veriliyordu. Pandemi döneminde de çocukların her şeyleri bilgisayar oldu.
Can Göymen: Bunu düşünürseniz eğer hesap makineleriyle de sınavlara girilemezdi eskiden. Bilgiyi ne kadar hızlı işleyebildiğiniz çok daha önemli. Dolayısıyla bu tarz araçlar çok temel olan, şirketlerin ve şahısların tüm gün boyunca vaktini harcağı yazıp çizme işlerini yapay zeka modelleriyle yapabilir oldu. Yapay zeka araçları yazma konusunda %80 seviyesine varan, çizme ve tasarlama konusunda %90 seviyesinin üzerinde verim sağlıyor. Bu bizi çok ileri noktaya taşıyacak. Hızlı ürünler üretebilme imkanı sağlayacak. Özellikle eğitim sektörünün ciddi anlamda bambaşka bir noktaya geleceğini düşünüyoruz. Yapay zeka modelleri olmadan çalışan uygulama kalmayacak. Her birinin içinde yazı ve görüntü tarafındaki işlerini halleden yapay zeka modelleri çalışıyor olacak. Bu vazgeçilmez hale gelecek. İnanılmaz verimlilik bizi bekliyor. Curiosity Technology olarak sürdürülebilirliğe çok önem veriyoruz. Bu yüzden verimliliğe katkısı olan teknolojilere yoğunlaşıyoruz.
Başarılı bir söyleşi